Türkiye’nin dört bir yanından, sofraların yıldızlarının gölgesinde kalan ve daha çok tanınmayı hak eden lezzetler...
Farklı yemeklere duyulan merak, gittikçe daha geçerli bir yola düşme nedeni oluyor. Yeni tanışılan bir kentin en ünlü lokantasının bir adım ötesine geçmeyi göze alanlar içinse bambaşka bir seyahat deneyimi anlamına geliyor. Gastronomik keşif dürtüleri bir gezgin, aksi takdirde belki de yolunun geçmeyeceği yerlere götürüyor, ufkunu açıyor. Nasıl açmasın k? Sonuçta yemekler yakından tanımak, ülkeyi köşe bucak gezip insan tanımak anlamına geliyor. Şanslıyız k tüm milliyetçi duygularını şöyle kenara koyan biri dahi Anadolu’nun bu konuda en güzel, en şaşırtıcı coğrafyalardan biri olduğunu söyleyebilir. Tabii, diyeceksiniz ki; madem öyle, neden Ege’nin zeytinyağlıları yazılmamış; Kars’ı ve gravyer peynirini beğenmiyor musunuz; nerede bu Adana’nın kebabı; ya hamsili pilava ne demeli? Bunları atlamak mümkün mü? Antep ve Antakya gibi kimi istisna mutfakların yıldızları o kadar ön plana çıkıyor ki, bu kentlerin diğer lezzetlerini geri planda bırakabiliyor. Ama burada, coğrafyamızın ağır toplarının gölgesinde kalmış tatları sıralamaya çalıştık; çünkü çok lezzetliler, varlıkları zengin bir kültürün zeminini kuruyor ve rağbet görmek hakları. İşte bu görüşle derlediğimiz, yola çıktığınıza değecek, ülkenin dört bir yanından 27 lezzet. İyi yolculuklar, ve afiyet olsun… – Nilhan Aras
Artvin
Daha çok balıyla tanınan Artvin Anadolu’nun en farklı peynirlerinden birini üretiyor. Yağı alınmış sütün oda sıcaklığında biriktirilip çürütüldükten sonra işlem görmesi ile üretilen gorcola (nam–ı diğer çürük peynir) adını bu süreçten alıyor. Tahta kutularda ve nadiren de tulumda bulabileceğiniz çürük peynirin olgunlaşması için doldurulduğu bu malzemeler de yine peynirin üretim sürecine göre değişiyor. Günümüzde yılın hemen her günü kent merkezinde bulabileceğiniz çürük peynir geleneksel olarak yaylada üretiliyor.
Aydın
Didim hem yörüklere, hem de göçmenlere ev sahipliği yapıyor, bu nedenle iki farklı mutfağı var. Dızmana unun su, süt ve ekşi mayayla karılmasıyla hazırlanan hamurun çökelekle tepside pişirildiği bir göçmen hamur işi. Hamurunun çok iyi tutturulması ve yoğurulması gerekiyor, iyi bir zeytinyağı ile de iyice lezzetleniyor. Acı patlıcan ise yörüklerin en popüler yaz yemeklerinden. Yalnızca domates suyu ve zeytinyağı ile pişiriliyor, yufka ekmeğiyle yeniyor ve acısına rağmen insanın içini ferahlatıyor.
Bitlis
İçi temizlenmiş ve ince kemikleriyle et üstünde bırakılmış oğlağın, sarkıtıldığı köze durmuş ağzı kapalı tandırda saatlerce pişmesiyle elde edilen büryanın tadı şu üç özellikten geliyor: Oğlak etinden yapılması, baharat kullanılmaması ve kendi suyunun buharında pişmesi. Tandırda oğlağın hemen altına içi su dolu bir kap konuyor, büryandan damlayan yağ bu ısınıp kaynayan suya akıyor, tandırdan çıkarılınca da ister etli ister sebzeli bir çorba (avşor) yapılıyor. Büryanın yenmesine gelince; önden bir avşor içiniz, sonra büryanınızı manda yoğurdu ile yiyiniz, tabii yanında Baykan ve çevresinde yetişen Sinciri üzümü atıştırmayı ihmal etmeden. Ne de olsa Doğu’da eski bir gelenektir etin yanında yaş üzüm yemek. Şekerin, proteinin ağırlığını aldığını fark ettiğinizde siz de hak vereceksiniz.
Çorum
Herkesçe malum; mantı denince ilk Kayseri’nin adı geçer, oysa Çorum’un kuru mantısı da bir harika. Öncelikle, harcı kadar hamuru da çok lezzetli; çünkü tereyağı le karılıyor. Açılan yuvarlak hamurlar harçla doldurulduktan sonra ağızları 6 veya 12 kulak bükülüyor ve tereyağlı tepside fırınlanıyor. Çayın yanında çıtır çıtır yiyebileceğiniz gibi, yöreye özgü sosunu hazırlayıp tanıdık bir hâle de getirebilirsiniz. Çorum’da Ca dolmasını da tatmak gerek. Adının dolma olduğuna bakmayın, doldurulan bir şey yok burada, karamelize soğanla karılan akçeltiğin basınç tekniği (düdüklü tencere) ile pişirilmesiyle hazırlanıyor. Ca ise pilavın pişmesi için doldurulduğu çuvalın yöredeki adı. Harman sonu bir düğüne denk gelirseniz sofradaki yerinizi alın ve dolmanızı sirkeli cacık ve helva ile yiyin.